www.youtube.com

"star wars" -lego

google aramalarında da kullanabilirsin bunu sadece youtube'da değil. dışarıda tutmak istediğin kelimelerin başına - ekle.

localhost çok sağol ya, çok yardımcı oldun :)))

5-6 aydır günde toplam 1 saat civarı (bazen 2 ye çıkıyor) kullanıyorum.
benimki gerçekten de 1 ay civarı gidiyor. wireless hemen hemen her zaman kapalı. kullanmadığımda bekleme moduna alıyorum (tam kapatmıyorum).

testen teste göre değişmekle beraber rutin kan testi ise 8

açlık kan şekeri ölçeceklerse 8-9 saat.
Sabaha al randevuyu, uyanınca hiç bir şey yeyip içmeden ( su dahil) gidiver.

merhabalar daha önce 9-10 defa kan tahlili için örnek vermiş biri olarak şöyle söyleyeyim. ortalama 8 saattir bu. aç kalmanın yanında kesinlikle su içmeyin. misal sabah gidip kan verecekseniz eğer akşam 10'dan sonra yemek, 12'den sonra su içmeyin.

dips'i bilemem lakin barfiks yararlıdır bile. bir yere asılmak omurların arasını genişletir.

guzel bir otelde spa masaji yaptirabilirsiniz.

otellerin masaj salonları mutlu sonla bitmeyenlerindendir. 150tl gibi bir meblağya kendinizi ezdirebilirsiniz.

hangi yaka

mümkünse avrupa yakası.. anadolu tarafı da olur, yeter ki fazla cep yakmayan gerçek bi masaj salonu olsun.

www.bakirkoysauna.com


giriş 35tl masaj 50 tl

bahçeşehir'de relife wellness spa var. iki endonezyalı abla yapıyor. işin uzmanılar, ortam da güzel. iki kişi 110 TL ödemiştik sanırım.

bakırköy sauna iyi gibi de sitesinde masaj için bi link göremedim. welness spa ise sanki biraz daha pahalı bi yer gibi ama eğer tek kişi elli lira falansa ben sanırım orayı tercih edebilirim. cevaplar için teşekkürler :))

kira 510 /2 mi!!

Hangi e-posta sağlayıcısı? Gmail'in telefonla doğrulama sistemi vardı. Telefon numerosunu kaydettiyse kolayca geri alabilir.

Email adresine kaydolurken muhtemelen başka bir email daha vermiştir. "Şifremi unuttum" derse, şifresini öteki email'ine gönderirler.

@long live rock n roll Kaydolurken ya gizli soruyu seçiyorsun, ya da başka email adresi veriyorsun diye biliyorum ben hacı. yani gizli soruyu hatırlayamıyorsa yapacak bir şey yok. hea hukuk yoluyla çözerim diyorsa buyursun;
bilisimsuclari.iem.gov.tr

alternatif mail vermemiş. yıllar önce almış hesabı. du bakalım başka bi şey denedik, yönetimle iletişime geç diye bi seçenek var, ordan bi sürü bilgi verdi, bir gün sonra cevaplayacağız dediler. bakalım.

gmail ise iş zor. yönetimle irtibata geçiyorsun bi dolu şey soruyorlar. hesabı hangi tarihte açtın onlardan biri mesela. hesabını paypala tanımladıysa hemen harekete geçsin ve paypalı iptal etsin derim. gmail hesabımı ele geçirip paypal üstünden dolandırdılar beni. dakkasına fark ettim ama ziraat bankası provizyon bekleyen işlemi bile durdurmadı.

hirens's boot cd ile boot et, cd'deki dahili linux veya windows ile aç ya da hard disk utilities içindeki uygun programı çalıştır ve bak bakalım hdd duruyor mu.

Bunlar da göremiyorsa yapacak bir şey yok hakkın rahmetine kavuşmuştur. Anca hdd anakartını falan değiştirip çalışır hale getirebilirsin, bunun için uğraşacaksan da gözden çıkaramayacağın kadar değerli belgelerin olması lazım...

önerilerin için sağol. keşke ben de bu dediklerini anlayabilecek kadar donanımlı olaydım :)))

dostum biostan bak bakim görebiliomusun hdd yi ? eğer görmüyorsan cortlamış senin hdd ama görüyorsan yaz yine anlatayım sana ;)

Hdd'lerden biri ide diğeri sata, yüklediğin windows da xp ise, sata olanı görmüyordur. Anakartının sürücülerini yüklemen lazım ki sata diski görsün.

Selam brick top;

eğer şu anda internete bağlı isen, Teamwiever programını indir, ben uzaktan bağlantı ile sana yardımcı olayım. Notepad açarım bir tanede masa üstüne, sormak istediğin şeyleri yazarsın bende cevaplarım.

Evet bu aralar ileri seviye yardımseverim :)

bi soru sorup sonra evden çıktım, ayıp oldu cevaplayanlara (ben şimdi bi şey yazınca uyarı geliyordur umarım, okursunuz)teşekkür ederim cevaplar için. sanırım bi bios güncellemesi yapmam gerekiyor ama onu da nasıl yapacağımı bilmiyorum. biraz araştırırım artık. olmazsa onu da burdan sorarım :)))

aehaueh evet tabii yeri de belirtmem lazım doğru :)) istanbul'da..

hacı dayı afişi yaptır. palp fikşıyın aramıyorsun en nihayetinde. poster yapan yerler var. bak poster diyorum, zira persona'nın afişini kim ne yapsın, türkiye'de vizyona bile girmemiştir, 60'lardan ve bergman'dan bahsediyoruz. ferdi tayfur filmlerinin afişlerini arasan daha kolay. aslıhan pasajı falan, anabala han falan oralara bak ama afişler için. ki bakmışındır da zaten.

hayır abi hiç bi yere bakmış değilim, bakacağım yerleri bi listelersen çok sevinirim. yani dükkan isimleri, neredeler, ayrıca o afiş yaptırma opsiyonunu kullanabileceğim dükkanlar..

tabelasında copy center yazan bi çok yer yapar poster olayını. kadıköy veya taksim civarında bulursunuz..

Kadıköy rıhtımdaki ptt'nin arka sokağında Akmar Pasajı var. Orada sahaflar ve bilumum eski püskü satan dükkan mevcuttur. bir göz atıverin yolunuz düşerse...

evet zaten bi akmar'ı biliyorum.. orda da pek bulacağımı sanmıyorum ya zorunlu olarak bakacağım artık.

amazon'da buldum persona afişini ama ordan buraya getirme parası ne kadar alırlar allah bilir :/

gazetelerin IK eklerine bakmanm lazim.hurriyet ve sabah in IK eki var, haberturk kapatti sanirim.

o sesi çözsen izlememek için başka neden çıkar karşına merak etme. dandik film(ler)

tamamen bilimdışı açıklama: ısınınca yapısı falan bozulup suya karışıyordur. suyunu da süzünce gidiyordur. eskiler ondan diyor olabilir vitamini suyunda kabuğunda diye :D

ben sadece vitaminler etkileniyor diye biliyorum pismekten. protein ve karbonhidrat degerlerini sicaklik etkilemez.

aynen, sıcaklık bişicik yapamaz koskoca proteine.

evet makarna pişince, protein azalır. karbonhidrat da azalır.

edit: aslında bu basit anlatımı. ama dendiği gibi aslında protein ısıtılınca yapısı değişir. protein birçok yapıdan oluştuğu için, piştiğinde sadece temel yapısı bozulmaz. temel yapısı da aminoasitleri birbiriyle tutan kovalent peptit bağları oluyor. proteinin diğer yapıları bozulduğu için azalıyor diyoruz. çünkü bozunduktan sonra protein yapması gerekeni yapmaz hale geliyor.

makarnayı az tuz ile süzmeden yıkamadan yapmanız her zaman faydalıdır.

Herkes yanlış bilgiler vermiş.Pişince yapısı bozulur ancak aminoasitlere bir şey olmaz.Size o aminoasitler gerekli protein değil.

yani kısacası makarnayı gayet proteinlerini kaybetmeden pişirebiliyoruz.. iyiymiş o zaman. niye o zaman bu makarnanın saçma kötü bi şöhreti var anlamadım. yulaf ezmesinden bile fazla protein varmış içinde yahu.

sigarayı bıraktım, alkol zaten almıyorum, hap hiç kullanmadım zaten.. şeker yerine bal at dedilerdi de öyle yapıyordum. ama şimdi ikirciklendim :pp

evet kaynar sıcaklıkta bişilere koymaman gerek. direk zehir oluyor o zaman. ılındığı vakit eklersen mis gibi olur :)

e çay da ılık içilmez ki be yaw :ppp

pekmez deneyin bal olmuyorsa

yok siz ballı içmeyin, evet.

bu işlenmiş şeker alternatifi sorusu benim de aklımı kurcalıyor. zararlı olmasa da yararsızmış sıcak bal, içerik olarak da beyaz şekerden farklı değilmiş. doğal meyve şekeri filan satılıyormuş yurt dışında.

balı kaynar suyla zinhar içmeyin:). o zaman toksik etki gösteriyormus, ılıyacak öyle katacaksınız balı. benim gibi sıcak içecekleri kaynar seviyorsanız, bal katmayın.

nee o zaman lipton'un "ballı yeşil çay" ürünü de mi zehir? şimdi baktım ama içindekilerde fırıncılık balı yazıyo onun. belki ondandır..

Elektronik marketlerde satılan basküllerin bazıları bu tür ölçümler yapıyor. Belki eczaneler de böyle baskülleri kullanıyor olabilir. Spor salonlarının hemen hepsinde yarı profesyonel veya profesyonel cihazlar var. Ancak bu tür cihazların ölçümlerinin çok doğru olabileceğini de sanmıyorum açıkcası. Bu arada, alışveriş merkezlerindekiler hariç, yağ ölçümü yaptığını iddia eden basküllerin neredeyse tamamında ölçüm yapmak için çıplak ayak gerekli. Yani alışveriş merkezlerinde bulunan cihazların, eskiden tren istasyonlarında ağırlığımızı ölçtüğümüz basküllerden çok bir farkı olduğunu sanmıyorum.

eczanelerde varsa çok süper olur, zahmetsiz ve gayet de tutarlı sonuç verir. ben evet bi iki eczaneye sorayım belki şansıma denk gelir.

spor salonuna yaziliyormus gibi yapip yazilmasan da sanirim olcerler..

spor salonlarının hemen hepsi ölçüyor ücretsiz. en fazla salonu tanıtır sana üye olman için. gez dolaş dinle dert değil.

spor salonlarına kolpadan yazılıyormuş gibi yapmayı beceremem yahu.. çok kötü hissederim kendimi :)) ama artık başka çare kalmazsa yaparım herhalde :p

kartın bozulmuş olabilir. çıkarıp başka slota takmayı dene.

isletim sistemi nedir? audigy yanlis hatirlamiyorsam xp donemi karti.

Şöyle bir yazı buldum:

Gene Roddenberry originally conceived the Klingons as looking more alien than they do in the series, but budget restriction prevented this, although a very metallic cast to the skin was added to the make-up design in the third season. When the show moved to the big screen, he was finally able to make Klingons look more alien. The resulting continuity break between TOS and the movies and later series was addressed in "Star Trek: Deep Space Nine"'s "Trials and Tribble-ations," in which the character of Worf confirms that something did happen to make the Klingons appear human, but he says that they "do not discuss it with outsiders." Miles O'Brien asks if it was some kind of genetic engineering while Julian Bashir suggests a viral mutation. In the fourth and final season of the fifth "Star Trek" series "Enterprise" (2001) a two-parter dealt with the exact nature of why some Klingons (that would be the Klingons from the original series) did not have the "knotted" forehead that visually characterized all Klingons portrayed starting with Star Trek: The Motion Picture (1979). The premise was that a group of Klingons on a Klingon-populated world separate from their home world are exposed to a virus that modifies their appearance to that of the way they looked in TOS (and the crew, especially the ship's doctor in "Enterprise" (2001) manage to discover and generate a medical fix for the malady, of course). In short, both O'Brien's and Bashir's inquiries are proved correct.

www.imdb.com

son çıkan enterprise serisinin 4. sezonunda mevzuyu bağlıyor worf'un "biz klingonlar bu konu hakkında konuşmak istemeyiz" dediği yere.

ccc spoiler ccc

klingonlar insan "augment"lerden yedikleri sopanın tadına doyamaz ve kendi augmentlerini yaratmak için yola koyulurlar.

onları "kronosluyak ete döte bayılarak" modeli bir kabus bekliyordu.

yeme lan onu sakın çok berbat bişi hayvan küspesi gibi :) nesfit al onu ye azcık tadı var hiç olmazsa yada müsli al. illa yiyeceksen ama sütle ye portakal suyu ile ye yoğurtla ye...

edit: hiç robotta çekmeden doğrudan kek kurabiye vs. içine atıpta tüketebilirsin ama amaç diyet filansa yapma öle.

musliye bayiliyorum misal ben. muslide var ama miktari cok degil. biraz musli, biraz yulaf ezmesine, mevsime uygun meyve parcalari koyuyorsun. bu aralar seftali, uzum ve armut koyuyorum. ustune de sut. meyveyle enfes olur.

Nesfit almaya yav yaklaşık 7 aylık ağzı açık duran bir paket var,sapasaglam duruyor hala.Bakteriler bile tenezzül etmemiş anlıcağın.Yulaf ezmesını yogurtun ıcıne cılek dograyarak yıyıyorum ben genelde.

bal ve reçel ilave et, biraz da mısır gevreği tamamdır.

sadece diyet değil, göbeği de yok etmek istiyorum ayrı ama kahvaltı için en yenmesi gereken şey buymuş. ben karın kaslarımı çalıştırıyorum, uzman seviyeye bir seviyem kaldı ama göbekten karın kasları görünmüyor :P bi de her ficutçu diyetinde en başta tutulan yiyecek bu.

ve en az bu kadar önemli olan bi diğer şey de bağırsak çalıştıran şey de bu. her gün kayısı yemekten içim dışıma çıktı. sabah içine kayısı doğrayıp yiyeceğim bu ezmeyi. ama daha bi tatlandırma opsiyonları arıyorum.

sut yerine, meyveli sut koyabilirsin bir alternatif olarak.

içine nesquik koyup sütle yiyorum alınca ben.

kışın domates çorbasının içine koyuyorum, çorba tam kaynıyor, hazır oluyor, içine çok az yulaf ezmesi koyuyorum, bir iki çorba kaşığı kadar. insanın gözüne az gelse de inanılmaz şişiyor ve çorbayı pilava çeviriyor, o yüzden mümkün olduğunca az koymakta fayda var. hem tok tutuyor hem de lezzetli bir çorba oluyor.
bir de soğuk süt ve kuru meyve ile sabah kahvaltısında yiyorum ama meyvesiz ya da balsız çekilmiyor.
bu arada kahvaltıda yiyeceğim demişsin, bence nesfit ye, hem lezzetli hem formunu korumana yardımcı hem de bağırsakları çalıştırıyor ama ille de yulaf ezmesi dersen pınar'ın kalsiyumlu sütü var, hem yarım yağlı hem de tadı biraz daha şekerli gibi, onunla tüket derim. içine de biraz kayısı ya da biraz kuru üzüm koy, hiç fena olmaz bence.

2 kaşık yoğurt + 2 kaşık yulaf + (reçel - bal - dondurma'dan sevdigin)

bir süredir spor yapıyorum ve günlük karbonhidrat ihtiyacımı karşılamak için her sabah 100gr yulaf yiyorum. neye karıştırdıysam tadına bir türlü alışamadım. ben de çare olarak şöyle bir yöntem buldum. blender a koyuyuorum 100gr yulafı üstüne de su ekliyorum bi onbeş 20 dakika yumuşamasını bekledikten sonra geçiriyorum blender dan sıvı oalrak içiyorum. hem 30 saniyede tüketiyorum hem de o iğrenç tadını pek almıyorum.

ben şunu anlamadım, etrafımızdaki besinler karbonhidrat dolu, neden illa 100 gr yulafa ihtiyacınız var? zaten meyveydi, patatesti, ekmekti derken istediğiniz kadar karbonhidrat alamıyor musunuz?
taş devri diyetine göre tahıllar çok sağlıklı bir gıda değil kahvaltı için nesfit ve müsli mısır gevreği cinsi gıdalar da sağlıksız (işlenmiş gıda oldukları için vitamin mineral çok az artı besinlerden mineral emilimini engelliyorlar). Westonaprice.org cular da aynı şekilde düşünüyor. en sağlıklı kahvaltı bence.
haşlanmış yumurta (tercihen köy yumurtası, doğal besi)
peynir
zeytin
tereyağı
biber, domates, yeşil otlar,
illa nesfit tarzı birşey yiyecekseniz kendiniz ceviz, badem, fındık, kuru incir, kuru üzüm, kuru kayısı (meyve kısmını daha az kuru yemiş daha bol) + yoğurt veya kefir yiyin bence.

bütün cevaplar için teşekkür ederim, deneyeceğim bi sürü yol oldu sağolun :)))

@joepiscopo, yulaf kompleks karbonhidrat içerir ve glisemik indeksi düşüktür. bu açıdan enerji bir anda gelip gitmez. gün boyunca dengeli olarak harcar vucut. uzun süreli egzersizler için bire birdir.

sirkeciye gidip oradan trenle gidebilirsiniz.

oo bu da iyiymiş.. ben şişli'den avcılar metrobüsüne binecektim ama tren fikri daha çekici geldi şimdi..

en kolay yolu metrobüs. cennet durağında ineceksin, köprüden çıkarken sağ taraf cennet mahallesi sol taraf basınköy'dür. trenle gidersen menekşe durağında inmen lazım, yalnız sirkeci menekşe arası 40 dk civarı sürer. tercih senin.

metrobüs daha mı kısa sürüyor ki.. iett sitesinde toplam süre için 110 dakika diyor :p neyse, her gidişimde farklı denemeler yapıp en kolay ve kısasını bulacağım artık.. teşekkür ederim öneriler için :))

önce çekmecesini açın. düzeltilmiş bir atacı, ön paneldeki delikten sokarak çıkaratabilirsiniz.

edit: ya gözler hepten bozulmuş, çekmeceyi içerde gördüm ilk baktığımda. çıkması lazım, ilginç...

o ön paneldeki delik dvd'yi koyduğum şeyi çıkartmaya yaramıyor mu? o zaten dışarıda (resimde de görülüyor).. ben mi yanlış biliyorum yoksa.. biraz daha açık cevaplayabilirsen sevinirim.

cık orası değilmiş, zaten o ön paneli çıkarma amacındayım ben, içindekini değil :p

nezih kitapevinde vardır.

not: emin değilim

kipa'da gördüm geçen 20,90 gibi bişeydi fiyatıda.

kipa için internete baktım, anca kurtköy'de var diyo :p nezih'e uğrayacam illa ki.. internette yabancı sitelerde çok güzelleri var gerçi ama işte burada nedense bi türlü bulamıyoruz :p

tahtakalede var. oraya gidemem derseniz mudolarda da var.

tahtakale'ye giderim de neresinde var.. elektronikçilerin olduğu yerde mi?

ben de cevahir avm deki oyuncakçıda gördüğümü hatırlıyorum kar küresi

kadıköy nezihte çok güzelleri, değişikleri var. alt katta.

migroslarda (sanırım 3m gübü büyük olanlarda vardır) yılba$ı reyonlarında gördüm bir kaç çe$it.

kabalcı'dan almışlığım var ama müthiş değil kalitesi.
galatasaray'da can yayınlarının yanında bir tükan vardı..

canım google'a yazıp arayınca o izleme siteleri çıkıyor ama onlar da ilk ve ikinci film birden ya da sadece ilk film oluyor. ben ikinci filmi izlemek istiyorum. bi de birazcık daha net olsa fena da olmazdı hani :p çok mu şey istiyorum yahu..

video.google.com

şurdaki de dediğiniz gibi ikisi birden ama 1:25:30 gibi ikinci film başlıyor. ordan başlayabilirsiniz izlemeye.

serviste olan bilgisayarımda kayıtlıydı kendisi. şayet serviste silinmezse, dönüşte dvd olarak verebilirim...

teşekkür ederim, sonunda elime geçti, artık seyredebilirim (lazor çok sağol teklifin için ama gerek kalmadı, yine de teşekkürler).

ben miyop'um(6-6.5). Hiç gözlüğün üzerine 3-D gözlüğü takmadım ama, gözlüğün üzerine güneş gözlüğü takmayı denedim(sadece deneme amaçlı bir kaç dk ). Şu anda lens kullanıyorum ve gözlükle güneş gözlüğü takmak arasında çok büyük bir fark olduğu ortada. Bunun da 3d gözlük için aynı olduğunu düşünüyorum. umarım biraz fikir verebilmişimdir.bence lens kullan hayatını doya doya yaşa.harika bir icat

ben tam bugün gittim final destination 3-d ye, 2 buçuk(sol) 2(sağ) miyobum ve gözlüğün üzerine takmak zorunda kaldım tabii ki gözlüğü. hiç sorun olmadı gayet cisimlerin üstüme geldiğini hissettim hatta cisimler üstüme gelirken sanki bana çarpıcakmış gibi gözlerimi bile kapadım gayet gerçekçiydi.

bakırköy capacity ve mecidiyeköy cevahir benim bildiklerim. genel olarak cinebonuslar.

gözlüğün üstüne takılabiliyor sorunsuzca.

genelliyorum:

spy kids denen bir çocuk filmine yeğenimi götürdüm 5 numara miyop gözlüklerimle. elm sokağı 6'da (son 15 dakikaydı sadece hey gidi) ve hülya avşarlı yılbaşında da olduğu gibi camları farklı renk jelatinden yapılmış gözlükle izlenen teknoloji kullanılarak üretilmiş bir filmdi. çocukken izlediklerimiz de öyleydi. eşşek kadarken izlediğim spy kids'de hiç de üstüme geliyor gibi olmamıştı. ama gözüme taktığım da kartondan zottirik, yüzümde bile doğru düzgün durmayan bir şeydi.

yeni nesil 3d'lere gitmedim ama sanırım artık bu camları farklı renk jelatinli gözlükle izlenen, perdedeki görüntüye kırmızı yeşil gölge verilerek stereo yapılmış teknoloji kullanılmıyor. polarizasyon teknolojisi ve polarize filtreli, camları olan kaliteli gözlükler kullanılıyor. bu da elm sokağı 6, hülya avşarlı yılbaşı vs.'den çok daha gerçekçi oluyor. miyopla değil, tekolojiyle ve bizim algımızın gelişmesile alakalı bence eskiden zevk alıp da şimdi bi halt anlamamamız.

ha gözlüğün üstünde duruyor mu desen, duruyor. ama ben de bu perşembe final destination'a gitmeyi düşünüyorum ama aynı endişeden dolayı lens takıp gideceğim.

istisna. avrupa uefa ligi maçlarında dolayı.

hellsing
basilisk

Full metal'den umut kesme, çok fena güzelleşiyor 5. bölüme değin sabredebilirsen. Death note'da neymiş dedirtmişti bana.
naruto serisi de son derece keyifli, filler bölümleri atlamak lazım tabi. avatar'ı beğendiysen, naruto'ya hasta olursun hatta. öyle

animenfo diye bi site buldum, orada sıralama yapıyorlar beğeniye göre, şimdilik elfen lied ve berserk'in ilk bölümlerini indiriyorum. bakalım onlar nasıl çıkacak. full metal'la naruto'ya kanım sıcak değil.. yine de bi denerim baktım hiç olmadı :p

ben genelde anime'lere önyargılı yaklaşan bi insanım da yine de bi izliyim diyip kısa olduğu ve güzel olduğunu duyduğum için elfen lied'i izlemiştim. gayet de iyiydi. gerçi dediğin gibi hepsine güzel diyorlar zaten de ben en azından anime'lerden pek haz etmeyen bi insan olarak bunu diyorum :) yine de aklımda tek numune olarak kalacak elfen lied. başka anime izlemem diye düşünüyorum :)

hah ben o daha üst yaşlara hitap eden animeleri istiyorum evet. bu listelediklerini bi arayayım nette :))

üst yaş animesi (bkz: serial experiments lain)
edit: (bkz: cowboy bebop)

@brick top
"full metal" ama hangisi?
bunun bir de "panic" olanı var:
(bkz: full metal panic)

ben de animeye yeni girmeyi düşünüyorum, şuradan puana göre sıralayıp araştırmayı düşünüyorum belki sana da faydalı olabilir;

www.anime.gen.tr

psychedelic anime; texhnolyze. önce lain'i izle ama.

elfen lied dandik ya. naruto bayaa bir güzel de arada çok filler çıkıyor. bence 63. bölüme kadar bleach izle. ha bir de ilk bölümlere dayanabilirsen dünyanın en güzel yol hikayesi var; samurai champloo...

ya alemde bi tane ful metal var o da alchemist in ilk versiyonu. ful metal dedı mı onu anlıcan.

ghost in the shell'in hem serileri hem de filmleri oldukça iyidir.

ergo proxy vardı bi de.

yazılanların çoğu güzel ben de bir kaç şey eklemek istiyorum
slum dank
samurai champloo
great teacher onizuka

naruto

ergo proxy güzeldir ayrıca blood+: the last vampire de güzeldir 50 bölümlük güzel bi animedir... Hellsing ve hellsing ova da izlenilmesi tavsiyedir...

birkaç anime film izleyerek de başlayabilirsin arada dizi haricinde filmlerde güzel oluyor...

pek anıme tarzında olmasa da, final fantasy nın iki cgi bir de anımesi var onlar da basarılı baya.

Şimdi anime denilince akla ilk gelen isim tabiki miyazaki . Her filmine kefilim , sıralama önerebilirim sana mesela ;
Princess Mononoke
Spirited Away
Howl's Moving Castle
Grave of the Fireflies
bu dörtlüyü kesin izle , ve miyazaki ne yaptıysa otur izle , hepside birer başyapıttır.

Sonra Ghost in The Shell gibi bi animemiz varki akıllara zarardır.Bu animeyide kesinlikle tavsiye ederim.( 2 filmi var bunun )

Seri olaraktan ;
Elfen Lied
Fullmetal Alchemist ( kesinlikle izle derim , çok mükemmel bir seri )
Hellsing
Berserk
Claymore

hafif romantik komedi tadında ;
Love Hina ve Specialları

eğer sıkılmadan izleyebilirsen gene love hina benzeri ki ben çok beğenmemiştim , Negima!? gibi bi anime vardı. Sadece iki karakter için 26 bölüm felan izlemiştim . Ve sadece o iki karakter için tekrar izlerim.

Bir de Kenshin gibi bi animemiz varki sırf sonradan yapılan o özel filmleri için 95 bölümü izlenir. sonradan yapılan özel bölümleri ki film tadındadır oturur ağlatır adamı.(ağladın mı dersen ağlamadım ama gözlerim doldu^^ hiç bir filmde ağlamayan biri olarak büyük başarıdır bu anime için (:

ben gülmek istiyorum dersen kesinlikle Slam Dunk . kendisi 101 bölüm olabilir ama izliyeceğin en güzel anime de olabilir. Bi ara show tv de de yayımlanmıştı.

Samurai Champloo da güzeldir, tavsiye ederim

bunun haricinde devam eden naruto bleach one peace üçlüsü baaaayaa vakit kaybettirir haberin olsun . he güzelmidir dersen evet güzeldir ama arkadaşların dediği gibi hep iyiler kazanır ^^ tavsiye edermisin dersen , tabiki ederim bi gaara ile rock lee nin karşılaşması unutulmaz heralde ^^

, iyi seyirler ^^

one piece

üzerine bilmem.

Code Geass Seyrediyoum şimdilerde. ilk sezon taze bitti. öyle anlatıldığı kadar inanılmaz gelmesede sarıyor adamı. Bunun dışında "Seinen" aranıyorsa serial experiments Lain ilk sıraya oturur. 2 ay oldu seri biteli hala kendime gelemedim. "What is Matrix" diye diye dolanıyorum yollarda.

tv tokyo'nun bütün animeleri güzeldir, şahanedir.
eğer bir manga tutulmuş ise animesi/ovası ve hatta filmi bile vardır. bu mantıktan yola çıkarak great teacher onizuka'yı öneririm.

eğer yok ben sadece gülmek istiorum dersen dediğim gibi tv tokyo yayınları iyidir. school rumble fruit basket gibi.

yok ben daha ciddi bişiyler izliyeceğim dersen cowboy bebop, serial expreiments of lain ve black lagoon hoşuna gidebilir.

eğer uzun serilerden birine, bleach/naruto/one piece/ başlayacağım dersen ilk naruto'yu seç bence.

kull metal alchemist candır bittiğinde eksiklik hissetmiştim

cevap veren herkese çok teşekkür ederim, bu cevapları word'e kopyaladım, birini izleyip bitince diğerine başlayacam, baya baya beni meşgul edecek kadar anime ismi aldım :)))

cinebonus sinemalarında 3 boyutlu ve orijinal dilde gösterimler var. fiyatı da sanırım 16-17 tl civarı.

www.marssinema.com

öğrenci fiyatı da 13.5 tl imiş, işinize yararsa tabi :)

istinye park 13tl(ogrenci)+2tl gozluk parasi+1tl biletix soyguncusuna. gozluk parasi kanyonda da var sanirim

çim adamların kafasından çıkan şeyin kafasız hali o. mixerden çekip içiyo eleman

bildiğin ot.

bildiğin çim hocam o..İstanbul'da bazı sosyetik mekanlarda da var aynısı gözünün önünde kesiyorlar makinada suyunu sıkıp shot bardağında servis ediyorlardı..

aehuehau harbiden çim mi yani.. allah allah ne özelliği varmış çim içmenin şimdi de onu merak ettim :))

işte güya antioksidanmış da vs. ondan içiyorlar.

tam emin olmamakla birlikte yenibosna'da ki eskidji de olması lazım.

rami-topçularda var ve ben alışveriş de yaptım. 1 yıl kendi firma garantilerini veriyorlar. hemen hemene yarı yarıya fiyat farkı vardı aldığım buzdolabında. eğer istersen faturası işyerin yarın telefonunu adresini falan mesaj atabilirim.

hevipeyranın bahsettiği eskidjide var. bırakın defoluyu defosuzu bile uygun fiyata bulursunuz. y.bosna metro otobüsüne binin(istanbulun her yerinden geliniyor zaten yenibosnaya)orda minibüslerde eskidji yazar onların birine binerseniz ulaşırsınız.

bi iki yer adresi buldum ama hepsi ayrı ayrı yerler, doğubank'ın orada da var dediler, ilk oraya gidecem, çok teşekkür ederim öneriler için. hepsini kaydettim listeye :)))

defoluya falan hiç gerek yok.
www.hepsiburada.com
linkteki cihaz gayet güzel ve kullanışlı. fiyatı da çok çok uygun

yenibosna daki eskidji ye mutlaka ugra. orada defolu, ikinci el(ki beyaz esyada hic bir zaman tavsiye etmem) spot ne ararsan var. yalniz pazarlik payi yok denecek kadar az. en fazla 50 lira dusuyorlar.

spot olarak bakıyorsan topkapı' da tim1 ve tim2 (isim korkutmasın, açılımı topkapı iş merkezi) 'ye bakabilirsin. yer olarak "avrupa yakası posta işleme merkezi" nin arka tarafları...

sağolasın, bu da güzelmiş. yine de bunda akıllı bkz.lar görünmüyor o kötü tarafı :p

(git: 16835)

şahsi fikrim, burası iş ilanlarına gayet açık diy mi?

kimsenin yanlış anlayıp ayıp karşılayacağını zannetmiyorum.

gayet doğal bişi, ver tabiki hatta bugüne kadar bir sürü veren oldu.

daha önce yapıldıysa sorun yok o zaman, ilk olsaydım tereddüt ederdim ama şimdi ya herro ya merro :)) bütün özel ders sitelerinin ilk sıralarını kaçırmışım, bari burayı kullanalım :))

öyle şey mi olur. sakın gözüm görmesin, sakın. :)

www.eksiduyuru.com

"küçük bir kütüphane: makale, dergi, kitap arayanlardan boğaziçili'den ders verenlere, arşivlik mecmualarını satanlardan, yapacağı anket ödevi için denek arayanlara kadar her telden çalan insan mevcut gene burada."

sayfanın altındaki yardım/hakkında'yı tıklayınca çıkan yazıdan copy+paste :)

istiklal caddesi boyuna var büsürü satan yer. pasajlarda filan. atlas, halep, aznavur bunlarda bilhassa. fiyatı da 10 yetaleydi yanılmıyorsam.

sehir belirtirsen belki elinde olan biz vatansever kullanmaniz icin verebilir.

ekleme: izmir'de olsaydiniz yardimci olurdum. ama ne yazik ki olamiyorum.

komşulara falan sorabilirsiniz. vardır elbet birinde.

valla ödünç veren olursa çok makbule geçer, şehir ist, avrupa yakası.. aah ah komşularda olsaydı keşke :pp

:)memlekette matkap mı kalmadı ya.yakınlarda bi yerden rica et biraz para ver kimlik bırak.

istanbul avrupa yakası derken nereler? büyükçekmece de avrupa yakası, mecidiyeköy de. yakın bir yerse ben verebilirim.

kapı duvarı deleceğim :)) niye olduğunu sormayın sakın.. bu arada schizo sağol teklifin için, albyky benim ikamet ama mcdyky'e de gelebilirim. yine de sana zahmet vermeyeyim, bulamazsam senin başını ağrıtırım :)))

bauhaus un kiralama servisi diye bişey var ama işinize yarar mı bilemem.
www.bauhaus.com.tr

abi ben de muzdariptim bu dertten, sonra dedim ki her zaman lazım olacak. gidip elli kağıt verdik aldık bir tane. aldıktan sonra 3 yer deldim kenara koydum, daha bir sürü delecek yer var ama nasılsa evde var artık diye delmiyorum. içim bir rahatladı ki sorma. bunların 30 milyon liraya satılanları bile var. hiç uğraşma git al, sen de rahat et. ayrıca oyuncak değildir, dikkatli kullan.

karamell sağol doküman için ama biraz pintiyim ben, on milyon istiyor adamlar, delik başına beş milyon ödemek koyar bana :pp zaten monte edeceğim şeyi bile on beş milyona almıştım ben :)))

laughtear şimdi de çıtayı elli milyon'a çıkarttı :))) yok ben apartmanda tamirat falan bekleyecem, gidip rica minnet alacam artık başka çare kalmadı :pp

izmirde genelde kırmızı ışıklarda falan satıyorlar. istanbulda da vardır muhakkak muadilleri. 500 liradan başlayıp 10 liraya kadar inebiliyor abiler.

bauhaus veya carrefour gibi bi yerden herhangi bir matkap al. git istediğin deliği aç. sonrada mağazaya geri götürüp iade et. tabi kutusu ve faturası-fişi ile birlikte. genelde neden sormazlar iade için ama sorarlarsa, beğenmedim bu markayı der geçersin. paranı eksiksiz iade ederler. sanırım 15 gün iade süren var. kolay gelsin.

avrupa yakasında ihtiyacı olanlar mesaj atsın bana, darbelisinden hiltisine ödünç veririm, sadece sözlükçüye.